bilgi@ekremkilavuz.com +90 530 324 91 41

SON DEĞİŞİKLİK İLE LİMİTED ŞİRKETLERDE AMME BORÇLARINA KARŞI ORTAKLARIN DURUMU

 

 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un ‘Limited Şirketlerde Amme Borçları’ başlıklı 35. maddesi 06.06.2008 tarih ve 26898 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 5766 Sayılı Kanun ile 06.06.2008 tarihinden geçerli olarak değiştirilmiştir.

 

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un ‘Limited Şirketlerde Amme Borçları’ başlıklı 35. maddesi yeni şekli ile aşağıya çıkartılmıştır. Bu maddenin 5766 Sayılı Kanun ile 06.06.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere konulan hükümler koyu harfler ile belirtilmiştir.

 

Madde 35 : Limited Şirketlerde Amme Borçları

 

Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

 

Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

 

Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

 

35. Maddede yapılan bu değişiklik ile ilgili olarak Hükümet tarafından verilen Kanun tasarısında değişiklik gerekçesi şu şekilde belirtilmektedir.

 

� Maddede yapılan ibare değişikliği ile limited şirketten tahsil edilemeyen dolayısıyla 6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi kapsamında takip edilmesi gereken kamu alacaklarından ikincil sorumlu olan şirket ortaklarının sorumluluklarının başlayabilmesi için açıklayıcı hüküm getirilmekte, limited şirketin amme borçlarından eski ve yeni ortakların ne şekilde sorumlu olacakları hususu da düzenlenmektedir.

 

Maddede yapılan bir diğer düzenleme ile amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olması halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları belirtilmekte ve bu sorumluluk uygulamasının 213 sayılı Vergi Usul kanunu kapsamına giren amme alacaklarının, düzenlendikleri kanunlardaki kanuni ödeme sürelerinde ve/veya 213 sayılı Vergi Usul kanununa göre verilen özel ödeme süreleri içinde farklı şahısların ortak olması halini de kapsadığı ifade edilmektedir.

 

Limited ortakların sorumluluğuna esas alının amme alacaklarının doğduğu zamanlar, dönemleri ve ödeme zamanları kriterleri, yargı kararlarında da benimsenmiş, ancak bu zamanlarda farklı şahısların ortak olması halinde sorumlu tayininde kararlar içinde görüş birliğine varılamamıştır. Önerilen düzenleme yargı kararları ile içtihat oluşturulamamış bu konulara açıklık getirerek ihtilafları azaltma amacını taşımaktadır.

 

Diğer taraftan yine yargı kararları da dikkate alınarak madde ile bu şahıslara müteselsil sorumluluk getirilmesi, bir yandan hisse devri yapan ortakların borcunu ödemesini sağlayacak, diğer yandan da devralan şahısların limited şirket hisselerinin değerini borçluluk durumunuda göz önüne alarak belirlemesine imkan verecektir. �

 

29.07.1998 tarihinden itibaren 4369 sayılı yasa ile değiştirilmeden önce 35. madde şu şekilde idi. �Limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortaklar vazettikleri veya vazını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulurlar.�

 

Yukarıda belirttiğimiz süreçten anlaşılacağı üzere, 29.07.1998 tarihine kadar limited şirket ortakları, şirketlerinin ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı sermaye miktarları kadar mesul olmakta idiler. 29.07.1998 tarihinde 4369 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldular. Bu sefer 06.06.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere konulan hükümler ile Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu tutuldular. Ayrıca Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden 35. maddenin birinci fıkrası hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutuldular. Ayrıca Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde ise bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden gene 35. maddenin birinci fıkrası hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.

 

Kanun koyucuya bu tedbirleri aldıran sebebin, limited şirketlerin amme borçlarındaki tahsilatlarda oluşan hukuki zorluklar olduğu bir gerçektir. Bunun yanında, limited şirketlerin pay devirlerinde yeni ortağın alacağı hisselerin değerinin tespitinde şirketin amme borçlarının nemli bir rol oynayacağı muhakkaktır. Ayrıca, yeni ortağın bu payları satın alırken şirketin amme borcu karşısında sorumluluğunun da olacağını bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekecektir.

 

Yapılan bu düzenleme ile, Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından dolayı, sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklar ve 6183 sayılı kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacaklardır.

 

Ayrıca,

 

Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan şahıslar payın devrinden önceye ait amme alacaklarının ödenmesinden de 35. maddenin birinci fıkrası hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.

 

Getirilen yeni hükümle, amme alacağının doğduğu zaman ile ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden 35. maddenin birinci fıkrası hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.

 

Madde uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir.

 

Amme alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması;


– Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,

– Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,

 

– Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,

– Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması,

 

gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı haller olarak kabul edilmektedir.

 

Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahıs ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.

 

 

19 Haziran 2008

 

Rüknettin Kumkale

Yeminli Mali Müşavir

[email protected]