bilgi@ekremkilavuz.com +90 530 324 91 41

I- GİRİŞ

 

İşletmelerin gerek TL kasasında gerekse de yabancı para kasasında görülen hareketlerin vergi boyutunun incelenmesi ve yine bu kasalarda bulundurulan paraların miktarı ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/1-2. maddelerinde belirtilen işletmenin ilişki içerisinde olduğu kişiler ve diğer işletmelerle olan cari hesap hareketleri ve yapılan para transferleri özellik arzetmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/1-2. maddelerinde işletmenin ilişki içerisinde olduğu kişiler ile yapılan bu tür işlemlerin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç sayılacağına ilişkin olan düzenlemeye yer verilmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/2. maddesinde ise ‘ilişkili kişi; kurumun kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi ve kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder…’ şeklinde tanımlanmıştır.

İşletmelerin Kanun’da belirtilen gerek gerçek kişilerle gerekse de kurumlar ile olan ilişkilerinde emsaline nazaran yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para verme işlemleri örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirilmekte ve adat yöntemiyle faiz hesaplanması yoluyla da vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bu çalışmada da normalin üzerinde gerçekleşen yüksek kasa bakiyelerine sahip bir işletmenin KVK’da belirtilen ilişkili kişiler ile olan cari hesap ilişkileri, adat yöntemiyle faiz hesaplama yöntemi ve muhasebeleştirme süreci incelenecektir.

 

II- KASA HESABININ NOKSAN VEYA FAZLA VERMESİ DURUMUNDA ADAT YÖNTEMİYLE FAİZ HESABI

İşletmeler faaliyetleri sonucunda elde ettikleri paraları herhangi bir belgeye veya muhasebe kaydına dayanmaksızın birtakım nedenlerle işletmenin kasasında nakit olarak gösterebilmektedirler.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinin vermiş olduğu yetkiye dayanarak Maliye Bakanlığı ‘mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerine banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye’ yetkili kılınmıştır. İşletmelerindeticari faaliyetlerinin ve finansal hareketlerinin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayın mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amacıyla yayınlanan 320, 323, 324 ve 332 Sıra Numaralı VUK Genel Tebliğleri ile getirilen tutar ve ödemelerle ilgili düzenlemeler sonucu dönem sonlarında kasa hesabının Türk Lirası cinsinden bakiyesi önem taşımaktadır.

Dönem sonlarında Türk Lirası veya yabancı para cinsinden bakiyesi fazla olan şirketler, ticari teamüllere uygun davranmadığı, basiretli bir işadamı gibi kasadaki parayı değerlendirmemek suretiyle şirketi elde edeceği faiz gelirinden mahrum bıraktığı ve varsa alınan kredi borcuna bağlı olarak şirketi faiz ödemek durumunda bıraktığı gerekçesiyle Vergi Usul Kanunu’nun 30/4. maddesine göre ‘defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkân vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmazsa’ cezalı tarhiyata muhatap kılınmaktadır([1]).

 

332 Sıra Numaralı VUK Genel Tebliği ile birlikte 01.05.2004 tarihinden geçerli olmak üzere mükelleflerin 8.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerini banka, özel finans kurumları ve Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) Genel Müdürlüğü aracılığı ile yapılması gerektiği ancak bankalar, özel finans kurumları veya PTT’nin aracı yapılması suretiyle tevsiki (nakit hareketlerinin banka havalesi veya çek, PTT veya özel finans kurumları vasıtasıyla ödenerek belgelenmesi) zorunlu olan 8.000 TL’lik işlem tutarının belirlenmesinde faturada gösterilen meblağın esas alınacağı bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesi halinde ise her bir ödemenin yapılacağı kurumlardan geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Kasa Hesabına Adat Yöntemiyle Faiz Hesaplanması

Adat’ın hesaplanması (Kredi Tutarı x Gün) şeklinde yapılmaktadır. Kasa hesabına adat yöntemiyle faiz hesaplanması sırasında aşağıda verilen,

 

(1)  veya

(2)  formüllerinden yararlanılabilir.

 

Vergisel açıdan yapılacak adat yöntemiyle faiz hesabında birinci faiz formülünde yer alan kredi tutarı kasa hesabı açısından ticari hayatın gerekleri, işletme olağan nakit çıkışları üzerinde olduğu ve işletmenin gelir hanesine girmeyen bir şekilde, işletme kayıtları dışında değerlendirildiği kabul edilen tutardır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, kasa hesabı bakiyesinin tamamının faiz hesabında dikkate alınmayacak olmasıdır. Yapılacak hesaplamada normal olarak kabul edilebilecek azami kasa tutarı (işletmenin günlük faaliyetleri sırasında nakit ihtiyacını karşılayacak kasada bulundurması gereken maksimum nakit tutarı) saptanacak ve asgari tutarın üzerinde kalan bakiyeler faiz hesabında dikkate alınacaktır([2]).

Örnek:

İşletme günlük kasa ihtiyacını karşılamak amacıyla bulundurması gereken maksimum nakit tutarını 3.500 TL olarak belirlemiştir. Faiz oranı olarak alınan %20’nin T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avans işlemlerinde uyguladığı faiz oranı olduğu varsayılmıştır.İşletmenin Mart 2009 dönemine ilişkin kasa hareketleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

 

 

 

Tarih

(2009)

 

Girişler

(TL)

 

Çıkışlar

(TL)

 

Bakiye

(TL)

Azami Bakiye

(TL)

Kasa Fazlası

(TL)

 

Gün Sayısı

 

 

Adat (TL)

Şubat Ayı Devir

80.000.-

 

02.03.

8.000.-

6.000.-

82.000.-

3.500.-

78.500.-

1

78.500.-

03.03.

5.000.-

4.500.-

82.500.-

3.500.-

79.000.-

2

158.000.-

05.03.

2.500.-

1.500.-

83.500.-

3.500.-

80.000.-

5

400.000.-

10.03.

4.500.-

4.000.-

84.000.-

3.500.-

80.500.-

2

161.000.-

12.03.

1.000.-

3.000.-

82.000.-

3.500.-

78.500.-

1

78.500.-

13.03.

7.000.-

4.000.-

85.000.-

3.500.-

81.500.-

1

81.500.-

14.03.

2.000.-

5.000.-

82.000.-

3.500.-

78.500.-

4

314.000.-

18.03.

4.500.-

2.000.-

84.500.-

3.500.-

81.000.-

3

243.000.-

21.03.

1.500.-

1.000.-

85.000.-

3.500.-

81.500.-

4

326.000.-

25.03.

6.000.-

1.500.-

89.500.-

3.500.-

86.000.-

1

86.000.-

26.03.

9.000.-

2.500.-

96.000.-

3.500.-

92.500.-

2

185.000.-

28.03.

1.750.-

7.500.-

90.250.-

3.500.-

86.750.-

1

86.750.-

TOPLAM

2.198.250.-

 

Bu tablodan elde edilen adat sonucuna göre faiz şöyle hesaplanabilir;

 

Tabloda görülen kasa fazlasına ait tutarların işletmenin ortakları tarafından çekilerek kendi şahsi menfaatleri için kullanıldığı düşünülebilir. Bu nedenle de hesaplanan faize ilişkin muhasebe kaydı da şöyle olacaktır;

 

 

 

/

 

 

 

 

131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR

        131.00. Ortak A

1.204,52

 

 

 

             679 DİĞER OLAĞANDIŞI GELİR VE KÂRLAR

Mart 2009 Dönemi Kasa Adat Faizinin Kaydı

 

1.204,52

 

 

/

 

 

 

Bu muhasebe kaydı ile işletmenin ortakları tarafından kullanılan kasa fazlasına ait gelirin ilgili gelir hesabına aktarılması yapılmış olacaktır.

 

III- SONUÇ

İşletmelerin kasalarında günlük nakit ihtiyaçlarından daha fazla nakit bulundurmaları, kayıt dışılığı gündeme getirebileceği düşüncesiyle bilhassa vergi boyutu bakımından incelenmesini gerektirebilir.

İşletmelerin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/1-2. maddeleri ile getirilen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına konu olmaması için kasalarında fazla miktarda nakit bulundurmamaları gerekir. İhtiyacından fazla nakit bulunduracaksa da sadece TL kasasına değil yabancı para kasasına ve gerekirse ortaklar cari hesabına da adatlandırma yapılarak net adat bulunmalı ve bunun üzerinden hesaplanan faiz tutarının da gelir olarak kayıt altına alınması gerekmektedir.

 

 

Yazar:M.YılmazİÇERLİ*

E- Yaklaşım / Temmuz 2009 / Sayı: 199 

 


(*)Yrd.Doç.Dr., Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü

([1])İstanbul YMM Odası Raporu, 15 Temmuz 2006; 14.

([2])Bünyamin ÖZTÜRK-Güray ÖĞREDİK, Dönemsonu Envanter ve Değerleme İşlemleri,Ankara SMMMO Yayın No:55, Ankara, 2007, s. 23-24.