bilgi@ekremkilavuz.com +90 530 324 91 41

I- GLOBAL DEĞİŞİM

Dünya sürekli dönüşüyor, değişiyor. Öyle ki değişim sihirli ve gizemli bir sözcük olmaktan çıktı. Değişmeyenin var olamayacağı, misyonunu sorguladığı, temel iş yapma biçimlerinin yeniden tanımlandığı bir dünyada yaşıyoruz.

Son yüzyılda yönetici ile yönetilen arasındaki sınır da bu kapsamda aşındı, azaldı. ‘Yönetişim’ diye bir kavram icat edildi. Hadiseler beraber yönetilmeye başlandı.

Globalleşme de dünyayı kocaman bir köy halinde getirdi. WTO, GATT, Avrupa Birliği, sınırların azalması, gümrük vergilerinin azalması, dünya vatandaşlığı hep bu çerçevede önemli örnekler olarak karşımıza çıkıyor.

Futbolda herkes kendi ülkesinin takımında oynarken şimdi milli takımımızda bir sürü yabancı var. Almanya’da, İsviçre’de oynayan Türk oyuncular var. Artık milli takımlar çok da milli değil. İlginçtir, Wien-Beşiktaş maçında her iki takımda da eşit sayıda Türk oyuncu vardı.

Dış politikada evvelden sadece devletlerden bahsedilirken şimdilerde uluslar arası ilişkiler kâr amacı gütmeyen kuruluşlar (Non-Profit-Organizations) tarafından belirlenir oldu.

Dünya yönetiminde ve uluslararası ilişkilerde G-7 ve G-8 hâkimken şimdi üye sayısı arttı ve G-20 söz sahibi oldu.

II- KATILIMCILIK

Bu çerçevede temel iş yapma süreçlerinde katılımcılık ana kural oldu. Paydaşlara soru sorulmaya başlandı. Kamu kurumları stratejik planlama yapmaya başladılar. Kurumlar performanslarını ölçmeye, izlemeye ve raporlamaya çalışıyorlar.Baştaözel sektörde olmak üzeremüşterilerin memnuniyeti önemsenir oldu.

Haber programlarında ciddi ses tonlu spikerler yerine, doğal görünümlü, dili sürçebilen, hata yapabilen, daha içeriden, bizden birileri haber sunmaya başladı. Herkes elinde cep telefonu ile kendi haberini yapabilir oldu.

Tek yönlü örgün-yaygın eğitim yerine şimdi grup projesi, sunum, performans ödevi gibi yollarla öğrenciler derslere katılmaya başladılar.

Halkla ilişkiler bölümleri revaçta; puanları yükseldi.

Eskiden örgün eğitim yapılırken önce açık öğretim geldi şimdi uzaktan eğitim var.

Günümüzde iç içe geçmeler, etkileşimler, paylaşımlar daha fazla.

Evvelden sahneyle seyirci arasında mesafe, bir boşluk, bir sınır vardı. Şimdi ‘karaoke’ ile hep beraber söylenip, şarkılar yeniden yorumlanıyor. 

Şirketler de halka açıldı. Aile şirketleri yok olmaya başladı.

Evvelden bankamatik memurları vardı. Şimdi evden home-based veya web tabanlı çalışan şirketler revaçta. Kurumlar ofis kirası ödemeden personelini evden çalıştırmaya başladı.

III- YÖNETİŞİM VE DENETİŞİM

Büyük şirketler yöneticilerinin, direktörlerinin performansını çalışanlarına, şirket ortaklarına sormaya başladı. Şirketlerin yönetiminde çalışanlar ve hissedarlar da ortak oldu.

Hocalar öğrencilere not verirken şimdi de öğrenciler hocalarını değerlendirme formu ile değerlendirmeye başladılar.

Teftiş ve kontrol müesseselerinin yanında e-Teftiş, e-Denetim, risk odaklı denetim, iç denetim gibi yeni kavramlar, geçmişle birlikte geleceği de odaklayan ve denetlenenin de katıldığı bir denetişim türü ortaya çıktı.

Bilgi işlem sistemleri, işlemciler, storage kapasiteleri, telefon hızı, data hızları artık inanılmaz boyutlarda. Bunlar her türlü karar verme ve planlama alanında stratejik olarak kullanılmakta.

Okuduğunuz Yaklaşım Dergisi eski mevzuat odaklı dergilerin yerini aldı.

IV- VERGİDE DENETİŞİM

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız global değişim Devleti, İdareyi ve mükellefi de değişmek zorunda bıraktı. Yeni stratejik yöntemler, saydamlık, katılımcılık, vatandaş memnuniyeti kamu yönetiminde ana prensipler olarak benimsendi.

Bu çerçevede vergi incelemelerinde ve vergi denetiminde denetişim kavramı da konuşulmaya başlanır oldu. Yeminli mali müşavirlik, vergi müşavirliği, inceleme danışmanlığı, dava müşavirliği gibi kavramlar sayesinde mükelleflerle Devlet arasındaki köprü sayısı da artmış durumda.

Yaygın yoğun denetimlere ve incelemelere ek olarak şimdilerde e-Denetim ve e-Teftiş dönemi başladı. Ba-Bs formları ile incelemeler büyük montanlı bilgisayarlarla yapılmaya başlandı. Riskli mükellefler SQL sorgularla kolayca belirlenebilir oldu.

6009 sayılı Kanunla vergi inceleme ve denetiminde yeni müesseseler ortaya çıktı. Yeni yıl itibariyle vergi incelemelerinde ve vergi denetiminde yeni bir dönem başladı:

● Bu çerçevede değerlendirme komisyonları vergi inceleme sürecine katıldı. Komisyonların kararları inceleme elemanının görüşünün aksi olabilecek. Böyle bir durumda uzlaşma sağlanmaya çalışılacak. İhtilaflı konularda sürece yeni bir aktör daha katılmış oldu.

● Vergi Denetim ve Koordinasyon Kurulu kuruldu. Vergi incelemeleri artık tek elden koordine edilecek.

● Vergi incelemeleri yıllık planlar dâhilinde yapılacak. Teftiş dönemlerinde yapılan vergi incelemeleri ile ihbar ve şikayete bağlı incelemelere devam edilecek.

● Vergi incelemeleri altı ay ila bir yıl içinde bitecek. Gerekirse ilave süre istenecek. Bu istekler gerekçeli ve yazılı olacak. İncelemeler incelemeye başlama tutanağıyla başlayacak. Yıllar süren vergi incelemeleri tarihe karışacak.

● Belli rakamı geçen tarhiyatlar Maliye Merkez Rapor Değerlendirme Komisyonu’na gönderilecek. Bu rakam 2011 için 10 milyon TL olarak belirlenmiş durumdadır.

● Vergi inceleme elemanları tebliğe ve sirkülere aykırı rapor yazmayacaklar. Bu husus yeni sistemin en tartışmalı alanı olmaya şimdiden namzettir.

● Mükellefler haklarının daha sıkı takipçisi olacaklar. 

Yeni vergi denetimi ve inceleme sisteminin mükellefin lehine olduğu hususunda bir kuşku yoktur. Bu sistemin işleyebilirliğini ve vergi inceleme, denetim ve teftişi açısından sonuçlarını önümüzdeki dönemde hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

Kabaca yukarıda özetlemeye çalıştığımız bu yeni sistem umarız devletin vergi alma hakkı ile mükellefin hakları açısından olumlu ve faydalı sonuçlar getirir.

 

 

Yazar:Şaban KÜÇÜK*

Yaklaşım / Mart 2011 / Sayı: 219

 

*          Maliye Başmüfettişi

(●)         Bu yazıda yer alan görüşler tümüyle yazarına ait olup hiçbir şekilde Maliye Bakanlığının ve Maliye Teftiş Kurulu’nun görüşü olarak değerlendirilemez ve kullanılamaz.