bilgi@ekremkilavuz.com +90 530 324 91 41

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ KDV GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

Sayı

:

39044742-KDV 12-1115

26/07/2013

Konu

:

Hizmet ihracatında hizmet ithalatı yapılan firmanında aynı olması halinde mahsuplaşma sonucunda kalan tutarın tevsikinin yeterli olup olmayacağı

 

 

                İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanızın, yurt dışındaki firmalara telekomünikasyon hizmeti verdiği ve bu firmalardan aynı hizmet nevi’ni ithal ettiği, verilen bu hizmetlerin karşılıklı olarak her ay faturalandırıldığı, ithal edilen söz konusu hizmet bedeline ait KDV nin sorumlu sıfatıyla yatırıldığı ancak bu işlemler sırasında hizmetin verildiği yurtdışı firma ile hizmet alınan yurtdışı firmanın aynı olduğu durumlarda aradaki ödemenin alınan hizmet bedeli düşüldükten sonra kalan bakiye olarak yapıldığı belirtilmekte ve bu kalan net döviz tutarının Türkiye’ye getirilmesinin hizmet ihracatı kapsamında alınan iade açısından geçerli olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

                3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun, 1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu hüküm altına alınmış, 11/1-a maddesinde ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler KDV den istisna edilmiş ve Kanunun 32 nci maddesi ile de yüklenilen vergilerin iade edilebilmesi imkanı sağlanmıştır.

                Hizmet ihracına ilişkin usul ve esaslar ise 26 ve 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 60 No.lu KDV Sirkülerinde açıklanmıştır.

Bu açıklamalar çerçevesinde, hizmet ihracında KDV istisnasının uygulanabilmesi için 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (K) bölümünde sayılan diğer şartların yanı sıra hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi zorunlu olup yurtdışındaki müşteri için ifa edilen hizmetlerin, hizmetin ifa edildiği dönemde, bedelin döviz olarak Türkiye’ye gelmesi beklenilmeden ihracat kapsamında beyan edilmesi gerekmekte ancak bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan vergilerin KDV Kanunun 32 nci maddesi kapsamında iadesi ise hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmemektedir.

Öte yandan, KDV Kanunun 11/1-a maddesi kapsamındaki işlemlerden doğan iadelere ilişkin usul ve esaslar ise 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde belirlenmiş olup Tebliğin ‘Mahsup Talebinde Aranılan Belgeler’ başlıklı (1.1.3.) bölümüne göre, nakden veya mahsuben iade taleplerinde dilekçenin yanı sıra iade hakkı doğuran işlem (hizmet ihracatı) itibarıyla vergi dairesine, bu bölümde sayılanların yanı sıra münhasıran 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan bankalar veya özel finans kurumlarınca düzenlenmiş döviz alım belgesi aslı veya ilgili banka veya özel finans kurumu şubesince onaylanmış örneği ya da dövizin yurt dışından geldiğini gösteren bankadan alınmış belgenin ibrazı gerekmektedir.

                Hizmet ihracının tevsikinde aranılan döviz alım belgesinde yer alan tutarın, prensip olarak, ihraç edildiği beyan edilen hizmet tutarı kadar olması gerekmektedir. Ancak cari hesap şeklinde çalışılması nedeniyle ihraç edildiği beyan edilen hizmet tutarı yerine mahsuplaşma sonrası kalan tutar kadar bir döviz alım belgesi veya yerine geçen belgelerin ibraz edildiği durumlarda, firmaların kendi aralarında yapmış oldukları ‘mahsuplaşma’ yazılarının tevsik edici belge olarak ibrazı yeterlidir. Firmaların aralarında yapmış oldukları söz konusu mahsuplaşma yazılarının doğruluğunun ise vergi dairesince talep edilmesi durumunda, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesi uyarınca ispat ve yemin hariç her türlü delille (örneğin banka kayıtlarıyla) tevsik edilebileceği tabiidir.

                Öte yandan, yurt dışındaki firma ile cari hesap şeklinde çalışılması nedeniyle ithalat ve ihracatın aynı dönemde yapılmış olmasına gerek bulunmamaktadır.

                Buna göre, firmanızın yurt dışındaki firmalara yaptığı telekomünikasyon hizmet ihracına ilişkin bedelden aynı firmalardan yaptığı telekomünikasyon hizmet ithalatına ait bedel düşüldükten sonra (mahsuplaşma yoluyla) kalan tutara ilişkin döviz bedelinin Türkiye’ye getirilmiş olması ve mahsuplaşmanın da tevsik edilmesi halinde bu işlemlerle ilgili olarak yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV nin hizmet ihracı kapsamında iadesi mümkün bulunmaktadır.

                 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.