T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
Gelir Vergisi Sirküleri/3
Konusu |
:Bireysel emeklilik sistemi ve diğer şahıs sigortalarına ödenen katkı payı ve primlerin matrahın tespitinde indirimi ve elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi |
Tarihi |
: 13/08/2003 |
Sayısı |
: GVK-3/2003-3/Bireysel Emeklilik Sistemi-1 |
|
|
İlgili olduğu maddeler |
: Gelir Vergisi Kanunu Madde 22, 40, 63, 75, 86, 89, 94 |
İlgili olduğu kazanç türleri |
: Ticari Kazanç, Ücret, Menkul Sermaye İradı ve Yıllık Beyanname Verilmesini Gerektiren Gelirler |
4- İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan hüküm işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretlerle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır.
Bu kapsamda indirim konusu yapılabilecek tutar, ücretlinin elde ettiği ücretin %10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı, ücretlinin elde ettiği ücretin %10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını (Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi) aşamayacaktır.
Hem işveren hem de ücretli tarafından katkı payı ödenmesi ve toplam tutarın yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca serbestçe belirlenebilecektir.
Örnek: Ücretlinin Kasım 2003 döneminde bireysel emeklilik sistemine ödediği katkı payı tutarı 300 milyon liradır. Bu tutarın yarısı işveren tarafından emeklilik şirketine ödenmektedir.
Aylık Brüt Ücret |
2.000.000.000 TL |
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi (ücretli) |
150.000.000.TL |
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi (işveren) |
150.000.000.TL |
|
|
Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu Yapılmış Toplam Tutar |
600.000.000.TL |
Asgari Ücretin Yıllık Tutarı |
3.672.000.000.TL |
Brüt Ücretin %10’u |
200.000.000.TL |
Brüt Ücretin %5’i |
100.000.000.TL |
Ödenen katkı payı toplam tutarı 300 milyon lira olmasına rağmen brüt ücretin %10’unun 200 milyon lira olması nedeniyle, hem işçi hem de işveren tarafından toplam indirilecek katkı payı tutarı 200 milyon lira olacaktır.
İndirimde ücret matrahının tespitine öncelik verilmesi durumunda, ücretli tarafından ödenen katkı payı 150 milyon lira Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü maddesi uyarınca, ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Aynı dönemde işveren tarafından ödenen tutarın sadece 50 milyon liralık kısmı ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilecektir. İşveren tarafından ödenen ancak Gelir Vergisi Kanununun 40/9 uncu maddesi uyarınca indirilemeyen 100 milyon lira ise ücret olarak vergilendirilmek suretiyle ticari kazancın tespitinde dikkate alınacaktır.
(*) 30/12/2002 tarih ve 24979 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
|
Osman ARIOĞLU |
Gelirler Genel Müdürü |
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-14-6926
Konu: Mükellef tarafından ücretliler adına ödenen özel sağlık sigortası primlerinin tamamının herhangi bir sınırlama olmaksızın ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınıp alınmayacağı hk.
………………………
İlgi : ……../2006 tarih ve YMM-………. sayılı dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/2’nci maddesine uygun olarak mükellefler tarafından yaptırılan özel sağlık sigorta primlerinin tamamının gider yazılıp yazılamayacağı konusunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek, mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/2’nci maddesine göre özel sigorta şirketlerine yaptırdıkları ve çalıştırdıkları hizmetli ve işçilerini kapsayan sağlık sigortası poliçeleri için ödedikleri ve hiçbir bölümü veya kısmı ve hiç bir başka şekilde hizmetli ve işçiden tahsil edilmeyen sigorta primlerinin tamamının herhangi bir sınırlama olmaksızın ve ücret ile ilişkilendirilmeksizin gider yazılıp yazılamayacağı konusunda görüşümüz sorulmaktadır.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, bu kazancın tespitinde de Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61.maddesinde, ‘Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez’ hükmü yer almış olup, aynı Kanunun 94. maddesinde ise nakten veya hesaben yaptıkları ücret ödemelerinden vergi kesintisi yapmak zorunda olan vergi sorumluları (işverenler) belirtilmiştir.
Öte yandan aynı Kanunun ‘İndirilecek Giderler’ başlıklı 40. maddesinde;
‘Safi kazancın tespit edilmesi için aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir.
…
2- (365 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle değişen şekli)(31.12.1963 tarihinden geçerli olmak üzere) Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle) 27’nci maddede yazılı giyim giderleri;’ hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, aynı Kanunun, 4697 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle eklenen ve 07/10/2001 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 40/9’uncu maddesinde, gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamının bu Kanunun 63’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşmamak kaydıyla, işverenler tarafından, ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının ticari kazancın tespitinde indirileceği hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak, 13/08/2003 tarih ve 3 Numaralı Gelir Vergisi Sirküleri’nin ‘4- İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi’ başlıklı bölümünde;
‘Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan hüküm işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretlerle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır.
Bu kapsamda indirim konusu yapılabilecek tutar, ücretlinin elde ettiği ücretin % 10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
…’ açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan düzenleme, işverenlerin çalışanları adına ödedikleri bireysel emeklilik primlerinin ticari (kurum) kazançlarının tespitinde ücretle ilgilendirilmeksizin indirim konusu yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları dışında diğer şahıs sigorta primleri için böyle bir uygulama mümkün değildir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/2’nci maddesine göre özel sigorta şirketlerine yaptırdıkları ve çalıştırdıkları hizmetli ve işçilerini kapsayan sağlık sigortası poliçeleri için ödedikleri ve hiçbir bölümü veya kısmı ve hiçbir başka şekilde hizmetli ve işçiden tahsil edilmeyen sigorta primleri harcamalarının ücret olarak değerlendirilerek, ücretin brüt tutarına dahil edilmesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1’inci maddesi uyarınca ücret bordrosu üzerinde gösterilerek, ücret gideri olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.
Grup Müdür V.
T.C.
İSTANBUL VALİLİĞİ
İl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı: B.07.4.DEF.0.34.11-GVK-40/2-8609
Konu: İşveren tarafından ücretliler adına ödenen
katkı paylarının ticari kazancın tespitinde
indirilip indirilmeyeceği hk.
İLGİ: ……..02.2002 tarih ve …………… sayılı dilekçeniz.
İlgi dilekçeniz incelenmiş olup, konu hakkındaki görüşlerimiz aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ‘İndirilecek giderler’ başlıklı 40. maddesinin 9. bendinde, ‘4697 sayılı Kanunun 4. maddesiyle eklenen bent. Yürürlük, 07.10.2001) İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları. (Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı bu Kanunun 63. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşamaz.)’ nın da safi kazancın tespit edilmesi için indirebilecek giderlerden olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun ‘Gerçek Ücretler’ başlıklı 63. maddesinin 3. bendinde; ‘4697 sayılı Kanunun 4. maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Sigortalının veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla, ücretlinin şahsına eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları’ nın da ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından indirilerek gerçek ücrete ulaşacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre; Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/9. maddesinde yer alan hüküm, işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretlerle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancınızın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır.
Bu kapsamda indirim konusu yapabileceğiniz tutar, ücretlinin elde ettiği ücretin %10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin tutarını aşmayacaktır. Aşan kısmı ise ücret olarak vergilendirilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir.
Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı, ücretlinin elde ettiği ücretin % 10’unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını Gelir Vergisi Kanunu’nun 63/3. maddesinde belirlenen oran ve haddi) aşmayacaktır.
Hem işveren hem de ücretli tarafından katkı payı ödenmesi ve toplam tutarın yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca serbestçe belirlenebilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.