I- GİRİŞ
Mükelleflerin yükümlülüklerini zamanında yerine getirmelerinin sağlanması, amme alacağının tahsilinin güvence altına alınması ve tahsilatın hızlandırılması amacıyla amme borcu bulunan mükelleflere yönelik yurt dışına çıkış yasağı uygulaması ana hatlarıyla izleyen bölümlerde izah edilmiştir.
II- YASAL DÜZENLEME
İhtiyati tahakkuk, ihtiyati haciz gibi amme alacaklarının korunması ile ilgili yöntemlerden yurt dışına çıkış yasağı haricindekiler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmiştir.
Vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı uygulamasının hukuki dayanağı ise, 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun “Pasaport ve Vesika Verilmesi Yasak Olan Haller” başlıklı 22. maddesidir. Vergiden borçlu olduğu, vergi idaresi tarafından pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilen kişilere pasaport veya vesika verilmeyeceğini ve bu kişilerin yurt dışına çıkmalarına engel olunacağını öngören 22. madde hükmü aşağıdaki gibidir:
“… vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere pasaport veya seyahat vesikası verilmez. Bu durumda olanların açık kimlikleri (adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, ana ve baba adı ile nüfusa kayıtlı olduğu yer) ve tahdit sebebi, ilgili daireler tarafından mahallin polis makamlarına bildirilir. İlgili polis makamları da bu bilgileri alır almaz bağlı bulunduğu il emniyet müdürlüğü kanalıyla en seri haberleşme aracıyla yazılı olarak hudut kapısı bulunan emniyet müdürlüklerine, şahsın nüfusa kayıtlı olduğu il emniyet müdürlüğüne ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bildirir. Bunların yurt dışına çıkışları engellenir ve kendilerine pasaport veya vesika verilmez, verilmişse geri alınır…”
III- YURT DIŞI ÇIKIŞ YASAĞI UYGULAMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR
Yurt dışına çıkış yasağının usul ve esasları Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Uygulama 395 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği ile yönlendirilmektedir. 395 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nde, yurt dışına çıkış yasağı uygulamasının amacı; vergi borçlarının zamanında ödenmesinin sağlanması, amme alacağının tahsilinin güvence altına alınması ve vergi tahsilatının hızlandırılması olarak belirtilmiştir.
395 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nde, Pasaport Kanunu’nun 22. maddesindeki “vergiden borçlu” tabiri ile kastedilenin, 6183 sayılı Kanun’un 1. maddesinde söz konusu edilen amme alacaklarından borçlu bulunan şahıslar olduğu ve buradaki vergi borcu tabirinden de amme alacağının anlaşılması gerektiği ifade edilmektedir.
Bu doğrultuda, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacaklar ve aynı idarelerin sözleşmeden, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetlerinin uygulanmasından kaynaklanan diğer alacaklar ile bunların takip masrafları yurt dışına çıkış yasağı konulmasını gerektiren vergi borçları olarak değerlendirilmektedir.
A- YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI UYGULAMASINDA DİKKATE ALI-NACAK ASGARİ AMME ALACAĞI TUTARI
Yurt dışına çıkış yasağı konulmasını gerektiren amme alacağı miktarı, son olarak 439 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği ile27.04.2006 tarihinden itibaren uygulanmak üzere,25.000 YTL ve üzeri olarak belirlenmiştir. Bu miktarın altında borcu bulunan şahıslar hakkında tahsil dairelerince yurt dışına çıkış yasağı uygulanmayacaktır.
B- UYGULAMA KAPSAMINDAKİ AMME ALACAKLARI
Amme alacağı tutarının, yurt dışına çıkış yasağı konulmasını gerektirip gerektirmediğinin tespitinde, kesinleştiği halde ödenmemiş olan ve varsa ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulamasına konuamme alacakları toplamı dikkate alınacaktır.
Aşağıda belirtilen amme alacakları için ise yurt dışına çıkış yasağı uygulanamayacaktır:
– Tarhiyat safhasında olan amme alacakları,
– Tarhiyata ilişkin olarak yaratılan ihtilaflar nedeniyle kesinleşmemiş olan amme alacakları,
– Tecil edilen alacaklar,
– Teminat altına alınan alacaklar,
– İlgili mevzuat gereğince istenilen belgelerin borçlu tarafından tam ve eksiksiz olarak tahsil dairesine ibraz edilmiş olması koşuluyla nakden veya mahsuben iadesi talep edilen miktarlar,
– Cebri takip sonucu haczedilen malların değeri kadar olan borç miktarı.
Diğer taraftan, miktara bakılmaksızın 6183 sayılı Kanun’un 75. maddesi uyarınca aciz halinde olduğu tespit edilen borçlular hakkında da yurt dışına çıkış yasağı uygulanmayacaktır(Hakkında aciz fişi düzenlenen kişiler, 6183 sayılı Kanun uyarınca malvarlığının aktif kısmında meydana gelen artışları, bunun gerçekleştiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde tahsil dairesine bildirmek zorunda olduğundan ve bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hürriyeti bağlayıcı cezaya maruz kaldığından, bu konumdaki kişilerin ayrıca yurt dışına çıkışının engellenmesi kanun koyucu tarafından gerekli görülmemiştir.).
C- YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI UYGULAMASINDA İSTİSNALAR
Hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanan ancak faaliyet konuları gereği, tedavi amacı ve benzeri zaruri nedenlerle yurt dışına çıkmaları gerektiği halde borçlarına karşılık yeterli teminat gösteremedikleri için yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmayan bazı borçluların faaliyetlerine devam edememe, mevcut ve yeni iş imkanlarını kaybetme ve tedavi imkânlarının engellenmesi gibi zor durumlarla karşılaşmalarını önlemek amacıyla, bu kişilerin geçici olarak yurt dışına çıkışlarına izin verilmesi imkanı getirilmiştir.
Bu durumda bulunan borçluların talepleri tahsil dairesi yöneticisi başkanlığında (Vergi Dairesi Başkanlıklarında Başkanlar, Vergi Dairesi Müdürlüklerinde Vergi Dairesi Müdürleri, Malmüdürlüklerinde Malmüdürleri) ilgili bölüm yöneticileriyle birlikte değerlendirilecek; bu değerlendirmede borçlunun öteden beri borç ödeme konusunda iyi niyetli olup olmadığı hususu da dikkate alınarak;
– Yurt dışı yasağı uygulamasının, borçlunun ileride doğabilecek borç ödeme kabiliyetini olumsuz etkileyebileceği veya tedavi olanaklarını kaybetmesine neden olabileceği,
– Yurt dışına çıkışın amme alacağının takip ve tahsilini olumsuz etkilemeyeceği
kanaatine varılması halinde, borca yetecek miktarda teminat gösterilmese dahi borçluların içinde bulundukları bu zor durumlar nedeniyle geçici olarak yurt dışına çıkışlarına izin verilebilecektir.
Geçici çıkış izninden bir defaya mahsus verilen bir iznin anlaşılmaması gerekir. 1998/6 sayılı Tahsilat İç Genelgesi’nde de belirtildiği üzere geçici izinlerde Emniyet Müdürlüklerine yapılacak bildirimde, sadece “amme borcundan dolayı yurt dışına çıkmalarında sakınca bulunmadığı” hususuna yer verilmektedir. Dolayısıyla bu kişiler için yurt dışı çıkış yasağı yeni bir karar alınana kadar kaldırılmış olmaktadır. “Geçici” tabirinden kastedilen, istenildiğinde bu kişiler hakkında yeniden çıkış yasağı konulabileceğidir.
(Tedavi amacıyla yurt dışına çıkması zorunlu olan ve bunu ispatlayabilen kişilerin yurt dışına çıkışlarına geçici olarak izin verilebilmesinin, Maliye Bakanlığı bünyesindeki ilgili birimlerin mükellefin borçlarını öteden beri ödeme konusunda iyi niyetli olup olmadığı ve yurt dışına çıkışın amme alacağının takip ve tahsilini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği yönündeki olumlu kanaatine bırakılmasının Anayasal bir hak olan “yaşama ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı”na aykırıdır. Tedavi amacıyla yurt dışına çıkılması gerekli ise, bu durumun tespiti halinde, başka hiçbir hususa bakılmaksızın kişinin yurt dışına çıkışına izin verilmesi gerekmektedir.)
Yurt dışına çıkış yasağının, tüzel kişiliğin borçlarından dolayı birden fazla kanuni temsilcisi hakkında uygulanmış olması halinde, yasağın kaldırılması için yukarıda belirtilen gerekçelerle yapılacak talepler, en az bir kanuni temsilci hakkında bu yasağın devam ettirilmesi kaydıyla dikkate alınabilecektir.
D- BİLDİRİM ZORUNLULUĞU
Yurt dışına çıkış yasağı ilgili amme idaresinin isteği üzerine emniyet makamları tarafından uygulanmaktadır. Amme borcu dolayısıyla, yurt dışına çıkış yasağı konulmak üzere isimleri Emniyet Müdürlüklerine bildirilen kişilere, bu durumun ayrıca bir yazıyla derhal bildirilmesi gerekmektedir. Bu yazıda; borcun mahiyeti, yılı, miktarı, vadesi ve ne şekilde tasfiye olunabileceği, çıkış tahdidinin kaldırılabilmesi için ne gibi işlemler yapılması gerektiği açıkça belirtilmek suretiyle borçlunun bu konuda bilgilendirilmesi sağlanacaktır (Mükellefler kendileri hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanıp uygulanmadığını ya da mevcut yurt dışı çıkış yasağının kaldırılıp kaldırılmadığını Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesindeki “internet vergi dairesi” bölümünden öğrenebilirler.).
E- BORÇLULARIN DURUMUNUN İZLENMESİ
Hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulan kişilerin durumları dikkatle izlenecek, yasağın konulmasına neden olan borcun ödenmesi, terkini, teminata bağlanması gibi yasak konulması nedenini ortadan kaldıran durumlarda, keyfiyet derhal ilgili emniyet makamlarına bildirilmek suretiyle mükelleflerin mağduriyetlerinin önlenmesi temin edilecektir.
Genel düzenleme bu şekilde olmakla beraber, vergi idaresinin belli ve sık aralıklarla taramada bulunarak gerekli düzeltmeleri yapmasını beklemek yerine, mükelleflerin kendi durumlarını kendilerinin takip etmeleri ve yasak konulmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, haklarındaki çıkış yasağının kaldırılmasını talep eden bir dilekçe ile durumu ilgili vergi idaresine bildirmeleri tavsiye edilir.
Yurt dışına çıkış yasağı konulması için gerekli koşulların ortadan kalkmasına rağmen, vergi idaresinin veya emniyet makamlarının yasağı uygulamaya devam etmeleri halinde, mükellefler pasaport verilmesinin reddi işleminin iptali için iptal davası açabilirler.
F- KANUNİ TEMSİLCİLERİN DURUMU
6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları kanuni temsilcilerin şahsi malvarlığından tahsil edilebilmektedir. Tüzel kişilik bünyesinden tahsil edilmeyen vergi borçları için, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerine, limited şirketlerde şirket müdürü ve ortaklarına gidilebilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca ise tüzel kişilerin vergi mükellefi veya vergi sorumlusu olmaları halinde, bunların vergisel ödevleri kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir.
Yurt dışına çıkış yasağı uygulamasında, şirket tarafından ödenmeyen vergiler için şirket malvarlığına gidilmesi, şirket hakkında her türlü takip icra işlemlerinin yapılması ve teminat yönünden tüm kovuşturmaların yapılmış olmasına rağmen amme alacağı tahsil edilememişse, Vergi Usul Kanunu’nun 10. ve 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddelerine göre kanuni temsilcilere yurt dışına çıkış yasağı getirilebilir. Ayrıca kanuni temsilcilere, yurt dışı çıkış yasağı konulabilmesi için, amme alacağının bu kişilerden ödeme emri tebliğ edilerek aranmış olması ve bu kişiler hakkında yapılan takip ve tahsil işlemleri sonucunda, alacağın tahsil edilememiş veya teminata bağlanamamış olması gerekir.
G- SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KISITLANMASI YÖNÜNDEN KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Anayasa’nın 23. maddesi uyarınca “herkes, seyahat özgürlüğüne sahiptir” ve “vatandaşın yurt dışına çıkma özgürlüğü vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması nedeniyle sınırlanabilir.” Diğer taraftan Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlığını taşıyan 73. maddesinin birinci fıkrasında ise herkesin kamu gelirlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Vergi ödevi, Anayasa’daki tabirle herkesin mali gücüne göre ödemekle yükümlü olduğu bir ödev olduğu için ayrıca bir vatandaşlık ödevi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, vergi borcu nedeniyle, kişilerin yurt dışına çıkışlarının engellenmesini seyahat özgürlüğünün sınırlandırılması olarak yorumlamamak gerekmektedir.
Keza, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuya ilişkin olarak verdiği, 29 Nisan 1963 tarih ve E. 1963/190, K. 1963/100 sayılı Kararı’nda da; “…Bir vergi borçlusunun yurt dışı çıkması, devlet alacağını tahsilsiz hale getirebilir. Devlet gelirleri ile başarılacak kamu hizmetlerini ilgilendiren bu konuda kanun koyucunun, kamu yararına tedbirler almasında Anayasa’ya aykırılık düşünülemez. Borcunu ödemesi halinde seyahatine engel kalmayacak olan bir kimsenin borçlu olduğu sürece, yurt dışı çıkmasının yasak edilmesiyle seyahat hürriyetinin özüne dokunulmuş olamaz.”gerekçesi ile vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı uygulamasının Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
IV- SONUÇ
Yurt dışına çıkış yasağı uygulaması ile kesinleşmiş ve ödenmemiş vergi borcu belirli bir tutarı aşan vergi borçlularının yurt dışına çıkışları, borç ödeninceye veya teminata bağlanıncaya kadar engellenmektedir. Vergi borçluları üzerinde borçlarını ödemeleri konusunda bir baskı oluşturulmasını ve vergi alacağının bir an önce tahsilinin sağlanmasını amaçlayan düzenlemenin aksayan yönlerine rağmen oldukça etkili ve yerinde bir düzenleme olduğu düşünülmektedir. Uygulamanın yasallığı, yerindeliği ve Anayasa’ya aykırılığı yönündeki eleştirilerin bertaraf edilmesi amacıyla, düzenlemeye ilişkin ayrıntılı bilgilerin Tahsilat Genel Tebliği ile değil, ayrı bir kanunla yapılmasının daha yerinde olacağı düşünülmektedir.
Yazar:OnurELELE(*)
Yaklaşım Dergisi / Kasım 2007 / Sayı: 179
* Hesap Uzmanı
(1) Anayasa Mahkemesi’nin, 18.10.2007 tarih ve E. 2007/4, K. 2007/81 sayılı Kararıyla, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin, 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 22. maddesi hükümlerine dayanılarak yapılan vergi borcu bulunanlara pasaport verilmemesi ve verilenlerin yurt dışına çıkışlarının engellenmesi uygulaması ile ilgili olarak kendisine yaptığı üç ayrı başvuru ile ilgili olarak, Pasaport Kanunu’nun 22. maddesinin birinci fıkrasındaki “…vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere …” bölümünün Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin, doğan hukuksal boşluğun yasama organınca giderilmesi için iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandıktan altı ay sonra yürürlüğe girmesini de kararlaştırmış olması sebebiyle, yurt dışına çıkış yasağı uygulamasına, gerekçeli kararın yayımını izleyen altı aylık sürede de devam edilecek.