ECZACILAR TARAFINDAN TAHSİL EDİLEN KATILIM PAYLARININ GELİR VERGİSİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
I- GİRİŞ
31.12.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ ile kapsama dahil(1) kişilerden, ayakta tedavilerinde hekim ve diş hekimi muayenelerinde, protez, ortez ve tıbbi malzeme kullanımlarında ve yardımcı üreme yöntemi tedavilerinde katılım payı alınmasına ilişkin esas ve usullerin tespit edilmesidir.
Yazımızda eczanelere yapılan katılım payının gelir vergisi açısından değerlendirilmesi yapılacaktır.
Yukarıdaki Tebliğ’in 7.2 maddesinde, ‘Yeşil kart verilerek tedavisi sağlanan kişilerin muayene katılım payı, reçete ile eczaneye müracaat esnasında kurumla anlaşması olan eczane tarafından hak sahibinden tahsil edilir. Yeşil kart verilen kişilerden eczane tarafından katılım payı olarak tahsil edilen tutar, kurum tarafından eczanenin alacağından mahsup edilir.
Yeşil kart verilen kişiler adına sağlık kurum ve kuruluşlarında düzenlenen her bir reçete için bu Tebliğ’de belirtilen tutarlarda katılım payı alınacaktır. Katılım payları, eczaneler tarafından düzenlenmekte olan döküm listelerinde gösterilecektir.
Yeşil kart verilen kişiler adına birinci basamak resmi sağlık kuruluşlarında ve aile hekimliklerinde düzenlenen reçeteler için muayene katılım payı alınmayacaktır. Acil poliklinik muayene ücretinden katılım payı alınmaz.
Katılım payı, eczane tarafından bu Tebliğ’e ekli Form (Ek–3) doldurulmak suretiyle Kurum’a bildirilecektir. Bildirim sonrasında kurum tarafından katılım payının toplam tutarı kadar eczaneye eksik ödeme yapılacaktır.
Katılım payı, bu Tebliğ’in yürürlük tarihinden itibaren sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan muayene ve tedavileri sonucunda düzenlenen reçeteler esas alınarak tahsil edilecektir.
Hak sahipleri katılım payı olarak eczaneye ödedikleri tutar karşılığında, eczaneden fiş veya fatura talep etmeyeceklerdir.’ hükmü ile eczaneler tarafından yeşil kart verilerek tedavisi sağlanan kişilerin muayene katılım payı, reçete ile eczaneye müracaat esnasında Kurumla anlaşması olan eczane tarafından hak sahibinden tahsil edileceği saptanmıştır.
II- 193 SAYILI GVK’NIN 37. MADDESİ
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazancın konusunu teşkil eden 37. maddesinde;
‘Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.
Bu Kanun’un uygulanmasında, aşağıda yazılı kazançlar ticari kazanç sayılır:
1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;
2. Coberlik işlerinden;
3. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;
4. Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;
5. (Değişik bent: 19.02.1963 – 202/17 md.) Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım – satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;
6. (Değişik bent: 19.02.1963 – 202/17 md.) Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından elde edilen kazançlar.
7) (Ek bend: 09.04.2003 – 4842 S.K./4. md.) Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.
Kolektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandit ortakların ortaklık kârından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir (66. madde hükmü mahfuzdur.)
Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu Kanun’da yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit (…) usullere göre tespit edilir.
Özel okul ve hastanelerle benzeri yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına ithal edebilirler.’ hükmü ile ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.
Yine Gelir Vergisi Kanunu’nun 38. maddesinde; ‘Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır.’ denilmektedir.
Aynı Kanun’un 39. maddesinde de; ‘Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.’ hükmü yer almaktadır.
Tespit edilecek kazançtan Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde ‘Safi kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:
1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler. (Ek: 25.05.1995 – 4108/19 md.) (İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.),
2. (Değişik bent: 27.12.1963 – 365/2 md.) Hizmetli ve işçilerin işyerinde veya işyerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27. maddede yazılı giyim giderleri,
3. İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar; ziyan ve tazminatlar,
4. İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye maksur olmak şartıyla),
5. (Değişik bent: 24.06.1994 – 4008/24 md.) Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri,
6. ( Değişik bent: 31.12.1982 – 2772/5 md.) İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar,
7. (Değişik bent: 24.12.1980 – 2361/29 md.) Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (Ek metin: 24.06.1994-4008/24 md.),
8. (Ek bent: 04.12.1985 – 3239/48 md.) İşverenlerce, Sendikalar Kanunu’nun hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar (şu kadar ki; ödenen aidatın bir aylık tutarı, işyerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz).
9. (Ek bent: 28.06.2001 – 4697 s.K./4. md.) İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları (Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı bu Kanun’un 63. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşamaz.).
10. (Ek bent: 25.12.2003 – 5035 s.K./12. md.) Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli’ yer alan giderler indirilecektir.
III- SONUÇ
Eczane faaliyetinde bulunan mükellef tarafından tahsil edilen muayene ücretleri katılım payı tutarları tahsil edildiğinde hasılat, bu tutarları ilgili kuruma aktardığında da gider olarak dikkate alınmak suretiyle dönem kazancının tespit edilmesi mümkün olduğu İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın B.07.1.GİB.4.34.16.01/ GVK-37 sayılı Muktezası ile saptanmıştır.
Yazar:YenalDUMAN*
Yaklaşım / Mart 2009 / Sayı: 195
* Sayıştay Başdenetçisi
(1) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak istihdam edilenler ile bunların bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri ve yeşil kart sahipleri ve ilgili mevzuatında 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre tedavilerinin sağlanması hükme bağlanmış olanlar.