I- GİRİŞ
1111 sayılı Askerlik Kanunu gereğince belirli yaşa erişmiş her erkek Türk vatandaşının belirli sürelerle sınırlı olmak üzere yapması gereken vatani görevi askerlik hizmeti olarak tanımlayabiliriz.
Askerlik yapan kişiler askere gittiklerinde sivil ve çalışma hayatlarındaki meşguliyetlerini ve işlerini fiilen terk etmek durumunda kalmaktadırlar. Bu şekilde askere giden kişilerin sivil yaşamlarındaki asıl iş ve çalışma hayatlarında bir boşluk meydana gelmektedir. Sosyal güvenlik yasalarında, askere giden kişilerin askerde oldukları süreleri sosyal güvenlikleri ve emeklilikleri açısından değerlendirebilmeleri için, askerlik yapan kişilerin askerlik sürelerini borçlanma ve hizmet olarak kazanma hakkı verilmiştir.
Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanların yani Bağ-Kur’luların askerde iken sigortalılık durumlarının ne olacağı konusunda son zamanlarda bazı basın yayın organlarında vatandaşlara yanlış açıklamalarda bulunulduğunu esefle müşahede ettiğimizden dolayı, Bağ-Kur’luların (reform yasasından sonra 4/b’lilerin) askerde iken sigortalılık durumlarının ne olduğu ve Reform Yasası’ndan sonra ne olacağı konusunu bu makale çalışmamızda açıklamakta yarar gördük.
II- ASKERDE OLAN BAĞ-KUR’LULARIN ŞİMDİKİ VE REFORM YASASI’NDAN SONRAKİSİGORTALILIK DURUMLARI
Bağ-Kur’lular için askerlik borçlanması yaparak askerlik yapılan süreleri hizmet olarak kazanma imkânı ilk olarak, 3165 sayılı Kanunla 14.03.1985 tarihinden itibaren verilmeye başlanmıştır. Tarım Bağ-Kur’luları için askerlik borçlanması imkânı ise, 4447 sayılı Kanunla 01.10.1999 yılından itibaren tanınmaya başlanmıştır. Anlaşılacağı üzere, 1479 ve 2926 sayılı Kanunların yürürlük tarihleri 01.10.1972 ve 20.10.1983 olmasına rağmen, askerlik borçlanması yaparak hizmet kazanma imkânı Bağ-Kur’lulara yıllar sonra verilmiştir.
1479 sayılı Kanun’un ek 9. maddesi gereği, hem esnaf hem de tarım Bağ-Kur’lularının askerlik yaptıkları sürelerin bir kısmını borçlanarak hizmet olarak kazanma imkânları yoktur. Yani, Bağ-Kur’lu olan bir kişinin, kendisine ne kadarlık bir hizmet süresi gerekiyorsa, o kadar sürelere tekabül eden askerlik sürelerini (bir kısmını) borçlanıp hizmet olarak kazanma imkânı olmayıp, askerlik sürelerinin tamamını borçlanmak zorundadırlar.
Ancak, 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Reform Yasası 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girerse, anılan Kanun’un 41. maddesi gereği olarak, Bağ-Kur’lular da (4/b’liler) 1 Ekim 2008’den önce SSK’lıların yararlandıkları gibi, (4/a’lılar gibi) 1 Ekim 2008 tarihinden sonra, askerlik sürelerinin bir kısmını borçlanarak sigortalılık hizmet süresi olarak kazanabileceklerdir.
Bağ-Kur’daki askerlik borçlanmasıyla ilgili bir takım ön bilgileri verdikten sonra şimdi makalemizin asıl konusu olan Bağ-Kur sigortalısı iken askere gidenlerin askerde oldukları sürelerde Bağ-Kur sigortalılık durumlarının ne olacağını açıklamaya çalışalım.
Bilindiği üzere, SSK kapsamında sigortalı olan kişilerle Emekli Sandığı kapsamında iştirakçi olan kişiler askere gittiklerinde, sivil yaşamlarındaki işlerini bilfiil yapamadıklarından dolayı, askerde iken sigortalılıkları ve iştirakçilikleri sona erdirilmektedir. SSK ve Emekli Sandığı kapsamındaki kişiler askerden döndüklerinde ise, askerlikte geçen sürelerini belirli bir borçlanma bedeli ödeyerek borçlanmakta ve emekliliklerinde hizmet olarak saydırmaktadırlar. SSK ve Emekli Sandığı kapsamındaki sigortalı ve iştirakçilerin sivil hayatlarında yaptıkları işler ve görevler bizzat kendilerinin bulunmasıyla ve varlığıyla olan ve yapılan işlerdir. Yani örnek olarak, SSK kapsamında sigortalı olarak çalışan bir işçi askere gittiği takdirde, yaptığı işle ilgili görevi bilfiil kendisinin yapması gerektiği ve kendisi olmadığı takdirde işçi-işveren arasındaki hizmet akdi unsurları oluşamayacağından dolayı, askerde olan SSK’lı sigortalıların SSK kapsamındaki sigortalılıklarının devam etmesi mümkün değildir.
Ancak, Bağ-Kur sigortalısı iken askere giden kişilerin Bağ-Kur sigortalılık durumlarıyla, SSK ve Emekli Sandığı kapsamında olup da askere giden kişilerin sigortalılık durumları için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Çünkü Bağ-Kur sigortalısı olan kişilerin Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılmalarını gerektiren faaliyetleri ve işleri, bizzat başında bulunmalarını ya da kendilerinin bilfiil yapmaları gereken işlerden değildir. Bundan dolayı, Bağ-Kur kapsamında esnaflıktan, tüccarlıktan, sanayicilikten ya da şirket ortaklığı gibi faaliyetlerden dolayı sigortalı olan kişiler, sigortalı sayılmalarını gerektiren vergi mükellefiyeti ve şirket ortaklığı gibi kayıtları devam ederken, askere gittikleri takdirde Bağ-Kur sigortalılıkları sona erdirilmemekte ve devam ettirilmektedir. Çünkü vergi mükellefi ve şirket ortağı olan kişiler askere gittikleri takdirde, sivil hayattaki Bağ-Kur sigortalısı sayılmalarına esas olan meslekleri ya da işyerleri sona ermeyip kapanmamakta ve devam ettirilebilmektedir.
Şimdi bu anlattıklarımıza uygulamadan iki örnek verelim.
Örnek 1: Bay A’nın limited şirket ortaklığı 2003 yılında başlamış ve halen devam etmektedir. Bay A, limited şirket ortağı olduğu için zorunlu olarak Bağ-Kur kapsamında sigortalı olarak kabul edilmektedir. Bay A, 2004 yılında askere gitmiş ve 2006 yılında vatani görevini tamamlayarak askerden dönmüştür. Örnekte verilen bilgilere göre Bay A’nın askerde iken Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmeyeceğini belirleyelim.
Eğer Bay A’nın askerde olduğu tarihlerde şirket ortaklığını gösteren kayıtlardan olan ticaret odasındaki ve ticaret sicildeki kaydı devam ediyorsa ve Bay A askere gitmeden önce buralardaki (ticaret odası, ticaret sicil) kaydını sildirmemişse ve ortağı olduğu şirkette hissesini devretmemişse, askerde olduğu sürelerde de, limited şirket ortaklığından dolayı Bağ-Kur sigortalılığı devam ettirilmektedir.
Çünkü Bay A’nın ortağı olduğu şirketin faaliyetinin devam etmesi için bizzat kendisinin şirketin başında bulunmasına gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca Bay A, askerde iken şirket ortağı olduğu ve dolaysıyla askerde Bağ-Kur sigortalılığı devam ettiği için, askerlik sürelerini borçlanarak hizmet olarak kazanamayacaktır. Çünkü zaten askerde olduğu sürelerde Bay A, Bağ-Kur kapsamında sigortalı olarak kabul edilmektedir.
Örnek 2: Bay B, gelir vergisi mükellefi olarak market işletmeciliği yapmaktadır. Bay B’nin askerlik yaşı geldiği için 2008 yılının kasım ayı celbinde askere gitmesi gerekmektedir. Bay B, askere giderken gelir vergisi kaydını sona erdirip daha sonra askere giderse Bay B’nin Bağ-Kur sigortalılığı askerde iken devam etmeyecektir. Ancak Bay B, askere giderken eşinin ya da yakınlarının işyerini çalıştıracağı düşüncesiyle şahsına ait gelir vergisi mükellefiyetini sona erdirmediği takdirde, Bağ-Kur sigortalılığı askerdeyken bile devam edebilecektir.
Bu örneklerden de çıkarılacağı üzere, askere gitmesi gereken Bağ-Kur sigortalılarının Bağ-Kur sigortalılığından dolayı şirket ortaklığını ya da gelir vergisi mükellefiyet kayıtlarını sona erdirmelerine ya da sildirmelerine gerek bulunmamaktadır.
1479 sayılı esnaf Bağ-Kur Kanunu kapsamındaki Bağ-Kur sigortalılarının gelir vergisi mükellefiyetleri ve şirket ortaklıkları devam ettiği sürece askerde olsalar bile Bağ-Kur sigortalılıklarının devam etmesi gerektiğine yönelik Bağ-Kur’un 279 sayılı Genelgesi’nde hükümler bulunduğu gibi, Bağ-Kur’un kişilere özel İl Müdürlükleri’ne gönderdiği birçok yazılı talimat ve görüşte de bu konu açıkça izah edilmiştir.
Askerlik yapan 1479 sayılı Kanun kapsamındaki kişilerin askerde iken sigortalılıkları devam etmesine rağmen, 2926 sayılı Kanun kapsamındaki tarım Bağ-Kur sigortalılarının askerlik yaptıkları dönemde ziraat odası ve kooperatif gibi yerlerde kayıtları olsa bile Bağ-Kur sigortalılıkları devam ettirilmemektedir.
Bağ-Kur’luların askerde iken sigortalı sayılmalarını gerektiren faaliyetlerini devam ettirdikleri müddetçe Bağ-Kur sigortalılıklarının da devam ettirildiğini açıkladıktan sonra şimdi 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Reform Yasası’nın yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008 tarihinden sonra askerlik yapan 4/b sigortalılarının (Bağ-Kur’luların) askerde iken sigortalılık durumlarının ne olacağı konusunda açıklamalarda bulunalım.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ‘Sigortalıların Borçlanabileceği Süreler’ başlıklı 41/b maddesinde; ‘er veya erbaş olarak silâhaltında veya yedek subay okulunda geçen sürelerin borçlanılarak hizmet olarak kazanılabileceği’ şeklinde hükümler bulunmaktadır.
Ancak 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Reform Yasası’nın başka herhangi bir yerinde, sigortalı sayılmalarını gerektiren faaliyetleri devam ederken askere giden 4/b sigortalılarının (Bağ-Kur’luların) askerde oldukları dönemde sigortalılıklarının devam edip etmeyeceğine yönelik herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
5510 sayılı Kanun’un üstte belirttiğimiz hükümlerinde, Bağ-Kur’luların (4/b’lilerin) yeni dönem olarak nitelendirdiğimiz 1 Ekim 2008’den sonra da askerliklerini borçlanarak hizmet olarak kazanabilecekleri hüküm altına alınmışken, askerliklerini yaptıkları dönemde sigortalılıklarının devam edip etmeyeceğine yönelik herhangi bir kanunun maddesinin ya da hükmün olmadığını görmekteyiz.
Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun konuyla ilgili diğer mevzuatlarını incelediğimizde 16.07.2008 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği Taslağı’nın 10/ç maddesinde; ‘Kanunun 4. maddesi birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, muvazzaf askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri…sigortalı sayılmazlar’ hükümlerinin yer aldığını görüyoruz.
Adı geçen yönetmelik taslağı hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008 tarihinden sonra da, 4/b sigortalılarından (Bağ-Kur’lular) askere gidenlerin askerde oldukları dönemde sigortalı sayılmalarını gerektiren faaliyetleri devam ediyorsa, 4/b sigortalılıklarının da devam ettirileceğini söyleyebiliriz.
III- SONUÇ
Bu makale çalışmamızda kamuoyunda çok az kişi tarafından bilinen önemli bir konuyu izah etmeye çalıştık. SSK ve Emekli Sandığı sigortalıları ve iştirakçileri askere gittiklerinde SSK ve Emekli Sandığı ile ilişikleri kesilmekte, sigortalılıkları sona erdirilmekte ve daha sonra bu kişiler istedikleri takdirde askerlik yaptıkları süreleri borçlanarak emekliliklerinde hizmet olarak saydırabilmektedirler.
SSK ve Emekli Sandığı mensupları geçerli olan bu hükümler Bağ-Kur sigortalısı olup ta, sigortalı sayılmalarını gerektiren faaliyetleri devam ederken askere giden kişiler için geçerli olmamaktadır. Yani, 1479 sayılı Kanun kapsamında esnaf Bağ-Kur’lusu olan kişiler, askere giderken şirket ortaklıklarını ve gelir vergisi mükellefiyetlerini devam ettirdikleri müddetçe askerdeyken bile, Bağ-Kur sigortalılıkları devam etmekte, prim borçları olmadığı sürece hak sahipleri sağlık karnesi alabilmekte ve askerlik borçlanması yapmadan askerde oldukları süreleri sigortalılık süresi olarak kazanabilmektedirler. Ancak, 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunu kapsamındaki kişilerin, askerde oldukları dönemlerde tarlaları ekilip biçilse ya da çiftçi olduklarını gösteren kayıtları devam etse bile, askerde oldukları dönemde Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılıkları devam ettirilememektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1 Ekim 2008’den sonra bütün hükümleriyle yürürlüğe girdikten sonra da 4/b sigortalılarının, yani şimdiki adıyla Bağ-Kur sigortalılarının askerde oldukları dönemde sigortalı sayılmalarını gerektiren faaliyetleri (şirket ortaklığı, gelir vergisi mükellefiyeti) devam ediyorsa, sigortalılıklarının da devam ettirilmesi aynen şimdiki Bağ-Kur uygulamalarında olduğu gibi sürdürülecektir.
Yazar:VakkasDEMİR*
E-Yaklaşım / Eylül 2008 / Sayı: 62
(*) Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi