I- GİRİŞ
Günümüz toplumunda geçim koşulları değişiklik göstermiş, özellikle büyük şehirlerde ailede sadece erkeğin çalışması yeterli olmamaya başlamıştır. Kadınların da istihdamda yer alması aile için bütçeye destek olarak görülmekte iken devlet açısından üretimin artması anlamına gelmektedir. Dış ülkelerden para piyasalarına sermaye girişi gibi sebeplerin yanında üretime bağlı büyüme devlet ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasına daha büyük fayda sağlamaktadır. Bu kapsamda erkek işgücünün yanında mevcut kadın işgücünün istihdama katılma oranlarının da arttırılması istenen bir artıştır. Türkiye’de kadın konusunun politika ve planlama açısından bağımsız bir alan olarak kabulü, ilk kez Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile (1985-1990) gündeme gelmiştir. Bugüne geldiğimizde ise 1 milyon 596 bin kişi işe yeni başlamış veya iş değiştirmiş, bu dönemde istihdam edilenlerin; % 71,8’i erkek, %28,2’si kadındır olmuştur(1).
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun(2) ile özel ve kamu sektöründe çalışan kadınlara yönelik olumlu değişiklikler yapılarak kadınların çalışması teşvik edilmesi amaçlanmıştır. Makalemizde 6111 sayılı Kanun ile kadınlara yönelik yapılan olumlu değişikliklerden bahsetmeye çalışacağız.
II- ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞAN KADINLAR İÇİN SAĞLANAN TEŞVİKLER
A- KADIN İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞVERENLERE TEŞVİK
31.12.2015 tarihine kadar işe alınacak 18 yaşından büyük her bir sigortalı kadın işçi için geçerli olmak üzere özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları, 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinde sayılan ve 82. maddesi uyarınca belirlenen 796,50 TL – 5.177,25 TL arasındaki prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacaktır(3).
İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.
B- ERKEN DOĞUM YAPAN KADIN İŞÇİNİN İZİN HAKKI
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının;
(a) bendi kapsamında olanlar(eski adıyla SSK kapsamında çalışanlar) için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
(b) bendi kapsamında olanlar(eski adıyla Bağ-Kur kapsamında çalışanlar) için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.
Yine 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
25.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un 29. maddesiyle, bu bentte yer alan ‘sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde,’ ibaresi ‘sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde,’ şeklinde değiştirilmiştir. Yasal düzenleme gereği erken doğum yapan sigortalı kadın işçinin doğum öncesi kullanmadığı izinler, doğum sonrası iznine eklenecektir. Örneğin; doğum öncesi 8 hafta izni olan kadın işçi, dördüncü haftada erken doğum yaptığında kalan 4 hafta izni, doğum sonrası 8 hafta olan iznine eklenecektir.
III- KAMU SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN KADINLARA SAĞLANAN TEŞVİKLER
A- DOĞUM YAPACAK/YAPAN KADIN MEMURUN GECE NÖBETİ
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ‘Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın muvafakati alındıktan sonra kurumlarınca düzenlenir’ hükmü 6111 sayılı Kanun ile 101. maddesi ‘Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir. Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.’ şekilde değiştirilmiştir. Bu doğrultuda doğum yapacak/yapan devlet memuru kadınların çalışma koşulları iyileştirilmiştir.
B- KADIN MEMURUN SÜT İZNİ
Geçmiş dönemlerdekadın memura 6 ay süre ile günde 1,5 saat süt izni verilirken 6111 sayılı Kanun ile yapılan yeni düzenleme ile kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Ayrıca süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususu önceki uygulamada olduğu gibi kadın memurun tercihine bırakılmaktadır.
IV- SONUÇ
Özel sektör işverenlerince işe alınan18 yaşından büyük her bir sigortalı kadın işçinin işveren primlerinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması, erken doğum yapan kadınların doğum öncesi izinlerinin doğum sonrasına eklenmesi, kamuda çalışan kadının hamileliğinin 24. haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmemesi ve doğumdan sonra verilen süt izin sürelerinin arttırılması kadın istihdamının artırılmasına yönelik çalışmalardır. Ancakülkemizdekadınların iş hayatına katılımı istenilenin çok uzağındadır. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranının dünya ortalamasının yarısı düzeyinde olduğu düşünüldüğünde, 6111 sayılı Kanun ile kadınlara yönelik getirilen teşviklerin yanında yeni hakların getirilmesi ve mevcut hakların iyileştirilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz.
Yazar:Mehmet KARA*
Yaklaşım / Mayıs 2011 / Sayı: 221
* Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi, Pendik Sosyal Güvenlik Merkez Müdür V.
(1) Türkiye İstatistik Kurumu’nun 15 Mart 2011 tarihli Hane Halkı İşgücü Araştırması
(2) 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlülüğe girmiştir.
(3) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle, mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumu’nca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle, söz konusu belge ve niteliklere sahip olmayanlar için yirmidört ay süreyle uygulanır.