Maliye Bakanlığı Özelgesi |
Tarih : 08.12.2017 |
Sayı : 21152195-130[ÖZES/2017]-E.91178 KDVK Md. 32 |
KDV İADESİNDE ÖZEL ESASLAR UYGULAMASINDA YARGI KARARLARI HAKKINDA YAPILACAK İŞLEMLER |
KDV iade işlemlerinde Özel Esaslar uygulamasına karşı açılan davalarda, mahkemece verilen yürütmenin durdurulması/iptal kararlarına göre yapılacak işlemler hk.
Bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin (IV/E Özel Esaslar) bölümündeki düzenlemeler doğrultusunda KDV iade işlemlerinin zamanında ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere, KDV İadesi Risk Analiz Sistemi (KDVİRA) kapsamındaki sorgulamalarda yararlanılan vergi tabanı için gerekli bilgilerin Vergi Dairesi Başkanlıkları tarafından “Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık Otomasyonu Projesi (DEFGEL)” sistemine girişleri, anılan Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2015/1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi İç Genelgesinde yer alan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilmektedir.
Bu kapsamda DEFGEL Otomasyon sistemine dahil edilme işleminin mükellefler tarafından dava konusu edilmesi halinde, mahkemece verilen yürütmenin durdurulması/iptal kararları hakkında yapılacak işlemler hususunda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 23.11.2017 tarih ve 142001 sayılı yazısında;
“Yargı kararlarında, mükellefler hakkında Başkanlığımız birimleri tarafından yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda ortaya çıkarılan bireysel olarak veya organize bir şekilde sahte belge düzenleme tespitinin doğru olmadığına; mükelleflerin sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlemediğine veya kullanmadığına; mükellefler hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanmaya ilişkin düzenlenen raporlara istinaden yapılan tarhiyatın terkin edileceğine veya iade taleplerinin genel esaslara göre yerine getirileceğine yönelik herhangi bir hükme ve değerlendirmeye yer verilmemesi halinde, mükelleflerin iade talepleri bahse konu Tebliğin “IV/E. Özel Esaslar” bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilmeye devam edilecek olup, bu durumda olan mükelleflerin özel esaslar kapsamından çıkışları “DEFGEL” Sisteminden Çıkışa İlişkin Yargı Kararı” seçeneği ile yapılacaktır.
Diğer taraftan, mükellefin söz konusu işlem üzerine yeniden yargı yoluna başvurması ve mahkemece “Mükellef genel esaslara tabidir. İade taleplerinde KDV Genel Uygulama Tebliğinin özel esaslar bölümündeki usul ve esaslar geçerlidir.” ibaresinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle işlemin iptali ve/veya yürütmenin durdurulması yönünde karar verilmesi halinde, mahkeme kararına göre işlem tesis edilmesi gerekmekte olup, mükelleflerin “Yargı Kararı” seçeneği ile genel esaslara döndürülmesi gerekmektedir.
Ancak, bu durumdaki mükelleflerin iadesi yapılmamış vergilendirme dönemleri ile bundan sonraki dönemler için KDV iade talebinde bulunması durumunda, iade taleplerinin, alınacak olan KDV iadesinin doğruluğu ve kamu kaynağının mükelleflere haksız olarak aktarılmasının önüne geçilmesi kapsamında, aşağıdaki açıklamalarda belirtilen hususlara göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
– İade taleplerinin yerine getirilmesinde; mükellefler ile alım yaptığı mükellefler hakkında yoklama yapılması/yaptırılması ve yoklamada asgari, mükellefin bilinen işyeri adresinde faal olup olmadığı; gerek cari dönemde gerekse KDV iadesi talep edilen/KDV iadesi talep eden mükellefe satış yapılan dönemler itibarıyla ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı; üretim ve/veya ticaret kapasitesi; depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat ve demirbaş varlığı; emtia mevcudu ve çalışan sayısına ilişkin bilgilerin mutlaka tespit edilmesi, yoklama sonucunda düzenlenen tutanakla birlikte mükellefin tarh zamanaşımı süresi içindeki dönemlere ilişkin beyannameleri ve Ba-Bs bildirimleri, nezdinde daha önce yapılmış yoklamalara ilişkin tutanaklar, tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu bilgileri, alım-satım ilişkisi içinde olduğu mükelleflere ilişkin bilgiler ve vergi dairesinde/mal müdürlüğünde bulunan diğer bilgi ve kayıtlar (vergi inceleme bilgileri, kira sözleşmesi, Yönetim Bilgi Sisteminde elektronik ortamda bulunan kayıtlar, vb) dikkate alınarak mükellefin, cari dönem ve KDV iadesi talep edilen/KDV iadesi talep eden mükellefe satış yapılan dönemler itibariyle bildirdiği ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde işletme kapasitesi ile beyanlarının (satış hasılatının, stoklarının, maliyetlerinin, vb) uyumlu olup olmadığı hususlarının araştırılması ve yapılan değerlendirme sonucunda iadesi talep edilen tutarın doğruluğundan tereddüt duyulması halinde, mükelleflerin iade taleplerinin 15.02.2017 tarihli ve 29980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle, Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliğinin IV/A-6 bölümünün birinci paragrafına eklenen hüküm doğrultusunda incelemeye sevk edilmesi gerekmektedir.
– Ayrıca, yukarıdaki açıklamalara istinaden incelemeye sevk edilen iade taleplerine ilişkin olarak, mükelleflerin, hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporu veya tespiti ile diğer olumsuzluklar bulunanlardan yaptığı alımlara isabet eden iadeyi Tebliğin (IV/E-11) bölümünde yer alan açıklamalar doğrultusunda ve belirlenen oranlarda teminat vererek, hakkında olumsuzluk bulunmayanlardan yaptığı alımlara isabet eden iadeyi ise 11 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 22. maddesi ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-6) bölümüne ikinci paragraftan sonra gelmek üzere eklenen paragraf uyarınca iadesi talep edilen tutarın % 120’si oranında banka teminat mektubu vererek alması mümkün bulunmaktadır. Bu durumda teminatların inceleme sonucuna göre çözüleceği tabiidir.”
açıklaması yapılmıştır.